Üniversitemizin akademik bilgi ve tecrübesini toplumla
buluşturan Bilim Kafe etkinliklerinin dördüncüsü kapsamında Eğitim Fakültesi
Dr. Öğr. Üyesi Zahide Tonga tarafından “Çocuklarda Sosyal Medya Kullanımı ve
Mahremiyet” konulu konferans verildi.
Kırıkkale Gençlik Merkezi’nde yapılan etkinliğe İl Müftüsü
Mustafa Topal, İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Osman Polat, Gençlik ve Spor İl Müdürü
V. Nezaket Sülünoğlu, İl Kültür ve Turizm Müdür V. Neslihan Aktaş, Bilim
İletişiminden Sorumlu Rektör Danışmanımız ve Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk
Gelişimi Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Nuray Öztürk’ün yanı sıra, Gençlik ve Spor İl
Müdürlüğü yetkilileri ile merkeze devam eden çocuklar katıldı.

Programın açılış konuşmasını ve moderatörlüğünü yapan Bilim
İletişiminden Sorumlu Rektör Danışmanı ve Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk
Gelişimi Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Nuray Öztürk, “Bilim, hayatın her alanına
dokunan, geleceğimizi şekillendiren en güçlü araçlardan biridir. Bu nedenle
bilim, sadece laboratuvarlarda, üniversitelerin koridorlarında ya da karmaşık
denklemlerin içinde kalmamalıdır. İşte bu gücün tam anlamıyla hissedilebilmesi
için bilginin sadece üretilmesi değil, aynı zamanda etkili bir şekilde paylaşılması
da gerekmektedir. Tam da bu noktada bilim iletişimi devreye girmektedir. Bilim
iletişimi; karmaşık bilimsel bilgileri, her yaştan, her meslekten insanın
anlayabileceği, merak duyabileceği ve ilham alabileceği bir dile dönüştürme
misyonunu üstlenmektedir. Örneğin bir genetik araştırmasının günlük
hayatımızdaki etkilerini anlaşılır kılmak, bilimi toplumla buluşturmanın en
önemli adımlarıdır. YÖK'ün bilim iletişimini yaygınlaştırmaya yönelik
çalışmaları kapsamında Bilim Kafe etkinlikleri gerçekleştirilmektedir. Bu
kapsamda biz de Kırıkkale Üniversitesi olarak, farklı mekân ve konularda Bilim
Kafe etkinlikleri gerçekleştirdik, gerçekleştiriyoruz. Bugün dördüncüsünü
gerçekleştirdiğimiz Bilim Kafe etkinliğimizde ise, hepimizi yakından
ilgilendiren çocuklarda sosyal medya kullanımı ve mahremiyet konusunu konuşmak
için bir aradayız. Sosyal medya artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası. Bilgiye
ulaşmak, arkadaşlarımızla iletişimde kalmak ve dünyayı keşfetmek için harika
bir araç olabilir. Ancak bu dijital dünyanın aynı zamanda dikkatli olmamız
gereken riskleri de var. İşte bugün bu riskleri nasıl yöneteceğimiz, kendimizi
nasıl koruyacağımız ve dijital okuryazarlık becerilerini nasıl kazanacağımız
üzerine konuşacağız. Uzman konuşmacımız, bu konularda değerli bilgilerini ve
tecrübelerini bizlerle paylaşacak. Sizlerin de aklına takılan soruları sorması
ve bu tartışmaya katılması bizim için çok değerli. Çocuklarımızın dijital
dünyada güvende olması, hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu etkinliğin siz
öğrencilerimize faydalı bir yol haritası sunacağına inanıyorum. Şimdi sözü,
konunun uzmanı Üniversitemiz Eğitim Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Zahide Tonga'ya
bırakıyorum. Hepinize verimli bir seminer dilerim." dedi.


Teknolojinin ve teknik imkânların gelişmesi; telefon, tablet
ve bilgisayar kullanımının yaygınlaşması ile birlikte internet ve sosyal medya
uygulamalarının çocuklar tarafından da kullanıldığına dikkat çeken Dr. Öğr.
Üyesi Zahide Tonga, internette bilgi güvenliği, bilgi paylaşımının sınırı,
yabancılarla konuşmanın tehlikeleri, güvenli bir şekilde sosyal medya kullanımı
ve siber zorbalıktan korunmak için yapılması gerekenler hakkında çocuklara akıcı,
anlaşılabilir ve sempatik bir dille bilgiler verdi.

Dr. Öğr. Üyesi Zahide Tonga, “Her gün milyonlarca kişi
internette vakit geçiriyor ve eğleniyor ama dikkat etmemiz ve uymamız gereken
bazı kurallar var. Gerçek dünyada nasıl kendi güvenliğimiz için kurallar varsa
internette de bu durum geçerlidir. Mesela sokakta tanımadığınız insanlarla
konuşmamanız gerektiğini biliyorsunuz. İnternet siteleri ve sosyal medya
uygulamaları için de bu kural geçerlidir. Eğitim ve eğlence videoları, komik
içerikler, fotoğraf ve hikâye paylaşımlarının yer aldığı sosyal medya uygulamaları
olduğu gibi mesajlaşma yapılan, çevrim içi oyunların oynandığı internet
siteleri ve sosyal medya uygulamaları da var. Bu uygulamaların çoğu
güvenliğiniz için 13+ yaş sınırı istiyor. Yaşınız belirtilen sınırın altında
ise, bu uygulamaları kullanmayınız. Eğer yaş sınırları içerisindeyseniz ve bu
uygulamaları kullanıyorsanız size rahatsız edici içerikte mesaj gönderenlerle,
‘Ailene söyleme’ diyerek sizlerle konuşmak veya yazışmak isteyen kişilerle,
buluşmak isteyen ve kişisel sorular soranlarla, kendi fotoğraflarını size
gönderen ve sizden fotoğraf isteyen kişilerle asla iletişim kurmayın ve
paylaşım yapmayın. Günlük hayatta olduğu gibi dijital ortamda da özel
bilgilerinizi ve mahremiyetinizi koruyun. Mahremiyet, en temelde insanın kendi
ile kendi dışındakiler arasındaki sınıra işaret eder. Dijital mahremiyet
kavramı, kişilerin dijital ortamlarda nasıl davranacağı, hangi bilgilerin
kimlerle paylaşılıp paylaşılmayacağı durumunu ifade eder. Burada önemle dikkat
edilmesi gereken nokta, paylaşımlar sonrası olası risklerin farkında olunması
gerektiğidir. Sosyal medyada paylaştığınız fotoğraflar, yaptığınız yorumlar ve
beğenilerinizin hepsi iz bırakır. Silseniz bile izler kalıcıdır. Dijital
ortamda takma ad/kullanıcı adı, yaş aralığın, hobilerin, sevdiğin renk ve
hayvan gibi şeyleri paylaşabilirsiniz ancak tam adın ve soyadın, ev adresin,
telefon numaran, okulunun adı, aile bilgilerin, şifrelerin ve fotoğrafların
asla paylaşılmaması gerekir. Başkalarına verdiğiniz her bilginin, paylaştığınız
yazı, resim veya videoların sizin için ileride ne kadar büyük problemlere yol
açabileceğini, aleyhinizde kullanılabileceğini iyi düşünün. Her paylaşımınızı
bunu dikkate alarak yapın. Gerçek hayatta tanımadığın herkes, internette de
aynıdır. Ancak arkadaş gibi görünen kötü niyetli kişiler olduğunu da unutmayın.
Bu kişiler çocuk gibi davranarak, sahte fotoğraflar veya profil resimleri ile
bir kimlik oluşturup sizlerle iletişime geçmek isteyebilir. Buradaki altın
kural, ‘Gerçek hayatta tanımadığın kimseyi, internette de arkadaş olarak
ekleme’ kuralıdır. Bir yabancıdan mesaj ya da arkadaşlık isteği geldiğinde bu
kuralı uygulayın.” dedi.

Siber zorbalık karşısında yapılması gerekenleri anlatan Dr.
Öğr. Üyesi Zahide Tonga, “Siber zorbalık, başka bir kişiyi taciz ya da tehdit
etmek, utandırmak veya hedef almak için teknolojik araçların kullanılmasıdır.
İnternette seni üzen mesajlar, aşağılayıcı yorumlar, dışlanma ve hakkında yalan
söylenmesi gibi şeyler siber zorbalıktır. Siber zorbalıkla baş etmede,
yasaklayıcı önlemler yerine bilinçli kullanıma teşvik etmek önemlidir. Kendi
özelinize nasıl saygı gösterilmesini istiyorsanız, siz de başkalarının özeline
saygı göstermelisiniz. Arkadaşlarının fotoğraflarını ve videolarını onların
izni olmadan paylaşmak yasal değildir, suçtur. Siber zorbalıkla karşılaştığınız
zaman atacağınız adımları şu şekilde sıralayabiliriz: siber zorbaya karşılık
vermemek, ekran görüntüsü almak, o kişiyi engellemek, güvendiğin bir yetişkine
durumu anlatmak ve sosyal medya uygulamasına kişiyle ilgili şikâyette
bulunmaktır.” şeklinde konuştu.

Güvenli ve sağlıklı internet kullanımı hakkında da bilgi
veren Dr. Öğr. Üyesi Zahide Tonga, “Sabah, öğlen ve akşam 30 dakika internet
kullanabilirsiniz ama yatmadan en az bir saat önce telefon ve internette vakit
geçirmeyin. Fotoğraflarınızı paylaşmadan önce kontrol edin ve dikkatli olun.
Sorun yaşadığınızda anne ve babanızdan, öğretmeninizden veya okul rehber
öğretmeninizden yardım isteyebilirsiniz. Durum acilse 112’yi arayıp polisten
yardım isteyin. Süper güçlü şifreler için büyük ve küçük harflerin, rakamların
ve özel karakterlerin olduğu en az 8 karakterden oluşan şifreler kullanın.
İsminizi, doğum tarihinizi ve 12345 gibi sıralı sayıları şifre olarak
kullanmayın. Sanat projelerinizi, yemek fotoğraflarınızı, manzara resimlerini
ve hobilerinizi paylaşabilirsiniz, ancak okul önünde çekilmiş fotoğraflar, ev
içi görüntüler, plaka numaralı arabalar ve kimlik belgeleri görünen resimleri
paylaşmayın. Canlı konumunuzu asla açık bırakmayın. İyi bir dijital vatandaş
olmak için kibar olun, insanlara yardımcı olun ve ilham verin. Nazik yorumlar
yazın ve paylaşımlarınızda olumlu olun. Zorbalığa tanık olursanız müdahale
edin. Yeteneklerinizi gösterin, öğrendiklerinizi paylaşın ve başkalarını motive
edin.” dedi.

Dr. Öğr. Üyesi Zahide Tonga, konuşmasının devamında dijital
ortamda aile ve çocuk güvenliğini ön plana alan uygulamalar hakkında bilgi
veren bazı sosyal medya uygulamalarında kişisel güvenlik için yapılması gereken
gizlilik ayarlarına dair önemli bilgiler aktardı.

Verdiği değerli bilgiler hakkında çocuklara sorular soran ve
bilgilerin pekişmesini sağlayan Dr. Öğr. Üyesi Zahide Tonga, fiziksel ve
psikolojik sağlığımızı korumak için internet ve sosyal medya kullanımını
dengeleyerek; kitap okuma, aile ve arkadaşlarla vakit geçirme, kültürel,
sanatsal ve sportif etkinliklerle günümüzü daha verimli bir şekilde
geçirebileceğimizi ifade etti.

.jpg)



Etkinlik, Program Moderatörü ve Bilim İletişiminden Sorumlu
Rektör Danışmanı Dr. Öğr. Üyesi Nuray Öztürk’ün Dr. Öğr. Üyesi Zahide Tonga’ya
teşekkür ederek hediye vermesiyle sona erdi.